9786259869476
709804
https://www.kitapiks.com/aliya-ve-arkadaslari-ornekliginde-gelecek-tasavvurumuz-ve-yol-haritamiz
Aliya ve Arkadaşları Örnekliğinde;Gelecek Tasavvurumuz ve Yol Haritamız
322.40
Aliya ve Arkadaşları bir yol haritası ve gelecek tasavvuru çizerek; mücadelenin, istikrarın ve ciddiyetin sembolü
olmuşlardır. Belli ki mücadeleye başladıkları ilk andan itibaren, varmaları gereken bir hedefleri ve bu hedefe
doğru çizdikleri bir yol haritası vardı. Gelecek tasavvurları, sağlıklı ve ilkeli bir yol haritası ile birleştirildiğinde
bereketlenmiş,̧ “Avrupa'nın ortasında bir Kudüs” olarak, Avrupa'nın sınırlarını da çizivermişti.
İşte bu mücadelede, neredeyse başka bir beşerî metinde kolayca göremeyeceğimiz bir olgunlukta, “Müslüman
Toplumun Gelecek Tasavvuru” ile karşı karşıyayız. Bu yüzden Aliya ve Arkadaşları'na, onların mücadelelerine
hürmeten kitabın isminde “gelecek tasavvurları”na ve “yol haritaları”na atıf yaptık. Nasıl yapmazdık ki?
Merhum Akif Emre'nin “Takdim” yazısında da değindiği gibi, İslam Beyannamesi ve içinde Müslüman
toplumlara teklif ettiği gelecek tasavvuru, Aliya ve Arkadaşları'nın on yıllarca mahkûmiyetlerine neden olan
Saraybosna Davası, İslam Beyannamesi'ni mahkûm etmek üzere kurulmuştu. İşte bu gelecek tasavvuru, Aliya ve
Arkadaşları'nın yol haritasında dokunmuştu. İstedim ki, geleceğe umutla bakmak ve yürümek isteyenlerimiz bu
yolu ve gelecek tasavvurunu izleyip, kendilerine bir yol haritası ve gelecek tasavvuru belirlesinler. Bu da, ancak
eleştirel bir tarzda olabilirdi. Malumunuz üzere Aliya, “yetkim olsa, okullara 'eleştiri dersi' koyardım” diyordu.
Aliya ve Arkadaşları bir yol haritası ve gelecek tasavvuru çizerek; mücadelenin, istikrarın ve ciddiyetin sembolü
olmuşlardır. Belli ki mücadeleye başladıkları ilk andan itibaren, varmaları gereken bir hedefleri ve bu hedefe
doğru çizdikleri bir yol haritası vardı. Gelecek tasavvurları, sağlıklı ve ilkeli bir yol haritası ile birleştirildiğinde
bereketlenmiş,̧ “Avrupa'nın ortasında bir Kudüs” olarak, Avrupa'nın sınırlarını da çizivermişti.
İşte bu mücadelede, neredeyse başka bir beşerî metinde kolayca göremeyeceğimiz bir olgunlukta, “Müslüman
Toplumun Gelecek Tasavvuru” ile karşı karşıyayız. Bu yüzden Aliya ve Arkadaşları'na, onların mücadelelerine
hürmeten kitabın isminde “gelecek tasavvurları”na ve “yol haritaları”na atıf yaptık. Nasıl yapmazdık ki?
Merhum Akif Emre'nin “Takdim” yazısında da değindiği gibi, İslam Beyannamesi ve içinde Müslüman
toplumlara teklif ettiği gelecek tasavvuru, Aliya ve Arkadaşları'nın on yıllarca mahkûmiyetlerine neden olan
Saraybosna Davası, İslam Beyannamesi'ni mahkûm etmek üzere kurulmuştu. İşte bu gelecek tasavvuru, Aliya ve
Arkadaşları'nın yol haritasında dokunmuştu. İstedim ki, geleceğe umutla bakmak ve yürümek isteyenlerimiz bu
yolu ve gelecek tasavvurunu izleyip, kendilerine bir yol haritası ve gelecek tasavvuru belirlesinler. Bu da, ancak
eleştirel bir tarzda olabilirdi. Malumunuz üzere Aliya, “yetkim olsa, okullara 'eleştiri dersi' koyardım” diyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.