9786051514246
609733
https://www.kitapiks.com/allaha-donus-tanrisiz-dunya-duzeninden
Allah'a Dönüş - Tanrısız Dünya Düzeninden
114.00
Günümüzde Deccaliyete hizmet edenlerin senaryoları Hz.Âdem'in cennetten ilk kovulma sebebine hizmet edecek şekilde tasarlanıp uygulanmakta. Ve bu defa aynı senaryo onu yeryüzünden sürgün etme projesi olarak sahneye konmakta. Modern çağın dayatması olan GDO'lu gıdalar üzerinden insanın biyolojik yapısını bozmaya yönelik çalışmalar çoktan başladı, artan bir hızla da devam ediyor. İklimler değişiyor, kuraklık geliyor, gıda krizi kapıda çığlıkları atılıyor artık. Covid benzeri yapay üretilmiş pandemilerin ardı arkası gelmiyor. Teknoloji insanın hayatını kolaylaştırıyormuş gibi görünse de gelinen durum insanın aklına ister istemez şu soruları getiriyor: - Biyolojik insanla teknolojik insanın savaşı ne zaman? - İnsan geni mutasyona uğradıkça neye dönüşecek? - Domuz geni fizyolojik yapımıza doğrudan müdahil olma özelliğine sahipken, tıptan gıdaya günlük hayatımıza giren her şeyde domuzdan elde edilen hammaddeler neden kullanılıyor? İnsanın geleceğini tehlikeye atan bu konular tüm insanlığı tehdit ediyor. Herkes elinde asasıyla insanüstü donanımlara sahip, insanlığı kurtarmaya gelecek olan bir Mehdi beklerken Deccaliyet sistemi hedefine ulaşmak için tüm unsurlarını harekete geçirmiş durumda. Deccal, bu vaktin düzenidir, hayat tarzıdır. Tanrısız dünya düzeninin hem mimarı hem ruhudur! İnsanlığı felakete götüren ve köleleştiren materyalist felsefenin sonunun geldiğini ve insanlığın yeniden insanca yaşayabileceği bir dönemin gelebileceğinin ipuçlarını gösteriyor bu eserinde. Benim derdim; birilerini itham etmek, yüceltmek değil. Kendi bildiğim ve içinde bulunduğum dönemin argümanları çerçevesinde anladığım kadarını size aktarmak. Ben Deccal'i de Mehdi'yi de kaynaklarda geçenlerden farklı anlıyorum. Bu benim görüşüm. Elbette ki itiraz edecekler olacak. Hatta çok olacak. Onlar da kendi anladıklarını yazsınlar derim. İzahlarımda esasında şahıslarla işim yok. Süreç ve neticeler üzerinden misyonlara baktım. Benim açımdan mesele; günlerin sonunda insanlık, dinsizlik batağına sürüklenecek, teknoloji çok geliştiği ve imkânlar çoğaldığı için insanlığın ekserisi dünya hayatıyla yetinecek ve ahirete gereksinim duymayacak. Birileri de -tıpkı Deccal gibi kaderin memurları olarak- ortaya çıkacak ve bu süreci tersine çevirmek isteyecek. İslam âlemi, kaybettiği maddi manevi değerlerini yeniden almak isteyecek, bundan dolayı savaşlar çıkacak. Tanrısızlık batağına sürüklenmiş insanlığı birileri yeniden Allah'a (c.c.) döndürmeye çalışacak. Gelişen teknoloji, maddeyi bile canlandıracak. Sonunda kargaşa yeniden hayata hâkim olacak ve insanlık macerası tatil edilecek.
Mehmet Ali Bulut
Günümüzde Deccaliyete hizmet edenlerin senaryoları Hz.Âdem'in cennetten ilk kovulma sebebine hizmet edecek şekilde tasarlanıp uygulanmakta. Ve bu defa aynı senaryo onu yeryüzünden sürgün etme projesi olarak sahneye konmakta. Modern çağın dayatması olan GDO'lu gıdalar üzerinden insanın biyolojik yapısını bozmaya yönelik çalışmalar çoktan başladı, artan bir hızla da devam ediyor. İklimler değişiyor, kuraklık geliyor, gıda krizi kapıda çığlıkları atılıyor artık. Covid benzeri yapay üretilmiş pandemilerin ardı arkası gelmiyor. Teknoloji insanın hayatını kolaylaştırıyormuş gibi görünse de gelinen durum insanın aklına ister istemez şu soruları getiriyor: - Biyolojik insanla teknolojik insanın savaşı ne zaman? - İnsan geni mutasyona uğradıkça neye dönüşecek? - Domuz geni fizyolojik yapımıza doğrudan müdahil olma özelliğine sahipken, tıptan gıdaya günlük hayatımıza giren her şeyde domuzdan elde edilen hammaddeler neden kullanılıyor? İnsanın geleceğini tehlikeye atan bu konular tüm insanlığı tehdit ediyor. Herkes elinde asasıyla insanüstü donanımlara sahip, insanlığı kurtarmaya gelecek olan bir Mehdi beklerken Deccaliyet sistemi hedefine ulaşmak için tüm unsurlarını harekete geçirmiş durumda. Deccal, bu vaktin düzenidir, hayat tarzıdır. Tanrısız dünya düzeninin hem mimarı hem ruhudur! İnsanlığı felakete götüren ve köleleştiren materyalist felsefenin sonunun geldiğini ve insanlığın yeniden insanca yaşayabileceği bir dönemin gelebileceğinin ipuçlarını gösteriyor bu eserinde. Benim derdim; birilerini itham etmek, yüceltmek değil. Kendi bildiğim ve içinde bulunduğum dönemin argümanları çerçevesinde anladığım kadarını size aktarmak. Ben Deccal'i de Mehdi'yi de kaynaklarda geçenlerden farklı anlıyorum. Bu benim görüşüm. Elbette ki itiraz edecekler olacak. Hatta çok olacak. Onlar da kendi anladıklarını yazsınlar derim. İzahlarımda esasında şahıslarla işim yok. Süreç ve neticeler üzerinden misyonlara baktım. Benim açımdan mesele; günlerin sonunda insanlık, dinsizlik batağına sürüklenecek, teknoloji çok geliştiği ve imkânlar çoğaldığı için insanlığın ekserisi dünya hayatıyla yetinecek ve ahirete gereksinim duymayacak. Birileri de -tıpkı Deccal gibi kaderin memurları olarak- ortaya çıkacak ve bu süreci tersine çevirmek isteyecek. İslam âlemi, kaybettiği maddi manevi değerlerini yeniden almak isteyecek, bundan dolayı savaşlar çıkacak. Tanrısızlık batağına sürüklenmiş insanlığı birileri yeniden Allah'a (c.c.) döndürmeye çalışacak. Gelişen teknoloji, maddeyi bile canlandıracak. Sonunda kargaşa yeniden hayata hâkim olacak ve insanlık macerası tatil edilecek.
Mehmet Ali Bulut
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.