Arap Tarihçilerin Gözüyle Osmanlılar

Stok Kodu:
9786059102865
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-02-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
122,00
69,54
Havale/EFT ile: 67,45
Aynı gün kargo
9786059102865
534171
Arap Tarihçilerin Gözüyle Osmanlılar
Arap Tarihçilerin Gözüyle Osmanlılar
69.54
"Osmanlı sömürgeci değildi. Onların sömürgeci olduğunu söylemek tarihi saptırmak demektir. Bizler Osmanlı tarihinin derinliğine inanıyoruz ve bunu görüyoruz." (Tunuslu tarihçi Prof. Dr. Abdulcelil et-Temimi) "Osmanlı devletinin son döneminde gerek İslami isimlerin arkasında gizlenerek topluma entegre olmuş gibi görünen dö¬nmeler, gerekse açık bir şekilde dinlerine bağlı olarak faaliyet gös¬teren Yahudiler'in etkileri arttı. Bunlar hedeflerine ulaşabilmek ve amaçlarını gerçekleştirebilmek için çaba harcıyor ve Hristiyanları da emellerine alet ediyorlardı. Dolayısıyla başta halife II. Abdülhamit olmak üzere önlerindeki her engeli kaldırdılar. Nihayetinde hila¬fet müessesesini yok ettiler." (Suriyeli tarihçi Prof.Dr.Mahmud Şakir) "Osmanlıyı ‘işgalci' diye tanıttılar. Lisede böyle öğrendik. Sonradan anladık ki böyle değilmiş." (Tunuslu araştırmacı Doç. Dr. Abdullatif Boazizi) "Osmanlılar Arapların kendi dillerini, gelenek ve göreneklerini kaybetmeleri için çalışmadılar. Araplar kendilerini yalnız ve kimsesiz hissetmediler. Çünkü aynı dinden, aynı milletten idiler, sünniydiler. Mısır'da, Şam diyarında ve Beyt-i Makdis'te yaşayanlar sünniydiler; şafiiydiler. Bu yüzden ilişkilerde herhangi bir sorun yoktu." (Filistinli tarihçi Prof.Dr.Abdulfettah el-Awaisi) "Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika'da emperyalist İspanyollara ve Portekizlilere karşı İslam'ın ve Müslümanların koruyuculuğunu yaptı." (Tunuslu tarihçi Dr.Zübeyir Halfallah) "Osmanlılar dini işlere önem verdiler. İşte bu da onların Müslümanlar nazarında değerlerini daha da yüceltti. Onların Mekke, Medine ve Beyt-i Makdis gibi kutsal mekanlara değer vermeleri bunda etkili oldu. Onlar kutsal beldelerin hem hamileri hem de hadimleri oldular. Bu da onları İslam halkları nezdinde kabul edilir hale getirdi ve onlara meşruiyet kazandırdı." (Filistinli tarihçi Dr. Halid el-Awaisi) "Jön Türkler, Jön Araplar ve Jön Kürtler Osmanlıyı yıkmak için adeta el birliği ettiler. "İstibdad var" diyerek İslam halifesine saldırıp kendi fikir ve düşüncelerini hayata geçirmek içim planlar yaptılar. Neticede Osmanlı devleti yıkıldı. Geride hamisini kaybetmiş bir ümmet kaldı. Acaba Türkiye merkezli bir hareket Osmanlılar gibi tekrar İslam'ın iktidarını yeryüzüne hakim kılmayı başarabilecek mi?" (Doç. Dr. Mehmet Akbaş)
"Osmanlı sömürgeci değildi. Onların sömürgeci olduğunu söylemek tarihi saptırmak demektir. Bizler Osmanlı tarihinin derinliğine inanıyoruz ve bunu görüyoruz." (Tunuslu tarihçi Prof. Dr. Abdulcelil et-Temimi) "Osmanlı devletinin son döneminde gerek İslami isimlerin arkasında gizlenerek topluma entegre olmuş gibi görünen dö¬nmeler, gerekse açık bir şekilde dinlerine bağlı olarak faaliyet gös¬teren Yahudiler'in etkileri arttı. Bunlar hedeflerine ulaşabilmek ve amaçlarını gerçekleştirebilmek için çaba harcıyor ve Hristiyanları da emellerine alet ediyorlardı. Dolayısıyla başta halife II. Abdülhamit olmak üzere önlerindeki her engeli kaldırdılar. Nihayetinde hila¬fet müessesesini yok ettiler." (Suriyeli tarihçi Prof.Dr.Mahmud Şakir) "Osmanlıyı ‘işgalci' diye tanıttılar. Lisede böyle öğrendik. Sonradan anladık ki böyle değilmiş." (Tunuslu araştırmacı Doç. Dr. Abdullatif Boazizi) "Osmanlılar Arapların kendi dillerini, gelenek ve göreneklerini kaybetmeleri için çalışmadılar. Araplar kendilerini yalnız ve kimsesiz hissetmediler. Çünkü aynı dinden, aynı milletten idiler, sünniydiler. Mısır'da, Şam diyarında ve Beyt-i Makdis'te yaşayanlar sünniydiler; şafiiydiler. Bu yüzden ilişkilerde herhangi bir sorun yoktu." (Filistinli tarihçi Prof.Dr.Abdulfettah el-Awaisi) "Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika'da emperyalist İspanyollara ve Portekizlilere karşı İslam'ın ve Müslümanların koruyuculuğunu yaptı." (Tunuslu tarihçi Dr.Zübeyir Halfallah) "Osmanlılar dini işlere önem verdiler. İşte bu da onların Müslümanlar nazarında değerlerini daha da yüceltti. Onların Mekke, Medine ve Beyt-i Makdis gibi kutsal mekanlara değer vermeleri bunda etkili oldu. Onlar kutsal beldelerin hem hamileri hem de hadimleri oldular. Bu da onları İslam halkları nezdinde kabul edilir hale getirdi ve onlara meşruiyet kazandırdı." (Filistinli tarihçi Dr. Halid el-Awaisi) "Jön Türkler, Jön Araplar ve Jön Kürtler Osmanlıyı yıkmak için adeta el birliği ettiler. "İstibdad var" diyerek İslam halifesine saldırıp kendi fikir ve düşüncelerini hayata geçirmek içim planlar yaptılar. Neticede Osmanlı devleti yıkıldı. Geride hamisini kaybetmiş bir ümmet kaldı. Acaba Türkiye merkezli bir hareket Osmanlılar gibi tekrar İslam'ın iktidarını yeryüzüne hakim kılmayı başarabilecek mi?" (Doç. Dr. Mehmet Akbaş)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat