Aslında O Ölmedi;Modernliğin Ölüme Yansıyan Yüzü

Stok Kodu:
9786258498394
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-06-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
195,00
120,90
Havale/EFT ile: 117,27
Aynı gün kargo
9786258498394
586260
Aslında O Ölmedi;Modernliğin Ölüme Yansıyan Yüzü
Aslında O Ölmedi;Modernliğin Ölüme Yansıyan Yüzü
120.90
Gündelik hayatın neredeyse bütün konularını ortak paydada bütünleyebileceğimiz başlık: hayat-memat dengesi. Hayat kısmı her gün dilimizde. Mutluluk endeksleri, yaşamın nasıl programlanıp yönetileceğini anlatan kişisel gelişim kitapları... Dengeyi sağlayan ölüm şuuru, hayatın içindeki yerini ve anlamını giderek kaybediyor. Ekranlarda her gün onlarca kişinin ölüm haberine tanık tutulduğumuz halde “ölüm şuuru”na sahip olmak yüz sene öncesine nazaran daha zor. Tıp teknolojisi bir taraftan insanları ölüme ikna ediyor ve “onurlu yaşam” üzerinden “ısmarlama ölüm” hizmeti sunuyor; diğer taraftan ise transhümanizme ivme kazandırarak “ölümsüzlük stratejileri” ile oyalıyor. Oyalıyor, çünkü her ikisinde de kişiye “ölümlülükle yüzleşme” imkânı ve fırsatı sunmuyor. Hayat-memat dengesinin tıbbi destek alarak bir an önce ölmek isteyenler ile sonsuza kadar yaşamak isteyenler arasında nasıl bir salınım göstereceği, önümüzdeki yıllarda sosyolojinin en önemli konularından biri olmaya devam edecek gibi görünüyor. Hayat ve ölüm tıbbileşirken, artık “burada” olmayanın gidişi magazinleştiriliyor. Bu kitaptaki metinler, şöhret ölümlerinden ölmeyi öğrenme atölyelerine, gündelik hayatta, ölümün ebedî âlemi unutturan bir dil ile “sahnelendiği” zamanların kısa bir kaydı...
Gündelik hayatın neredeyse bütün konularını ortak paydada bütünleyebileceğimiz başlık: hayat-memat dengesi. Hayat kısmı her gün dilimizde. Mutluluk endeksleri, yaşamın nasıl programlanıp yönetileceğini anlatan kişisel gelişim kitapları... Dengeyi sağlayan ölüm şuuru, hayatın içindeki yerini ve anlamını giderek kaybediyor. Ekranlarda her gün onlarca kişinin ölüm haberine tanık tutulduğumuz halde “ölüm şuuru”na sahip olmak yüz sene öncesine nazaran daha zor. Tıp teknolojisi bir taraftan insanları ölüme ikna ediyor ve “onurlu yaşam” üzerinden “ısmarlama ölüm” hizmeti sunuyor; diğer taraftan ise transhümanizme ivme kazandırarak “ölümsüzlük stratejileri” ile oyalıyor. Oyalıyor, çünkü her ikisinde de kişiye “ölümlülükle yüzleşme” imkânı ve fırsatı sunmuyor. Hayat-memat dengesinin tıbbi destek alarak bir an önce ölmek isteyenler ile sonsuza kadar yaşamak isteyenler arasında nasıl bir salınım göstereceği, önümüzdeki yıllarda sosyolojinin en önemli konularından biri olmaya devam edecek gibi görünüyor. Hayat ve ölüm tıbbileşirken, artık “burada” olmayanın gidişi magazinleştiriliyor. Bu kitaptaki metinler, şöhret ölümlerinden ölmeyi öğrenme atölyelerine, gündelik hayatta, ölümün ebedî âlemi unutturan bir dil ile “sahnelendiği” zamanların kısa bir kaydı...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat