Aynalar ve İnsanlar

Stok Kodu:
9789756062050
Boyut:
130-195-
Sayfa Sayısı:
95
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2023-02-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
56,00
34,72
Havale/EFT ile: 33,68
Aynı gün kargo
9789756062050
670172
Aynalar ve İnsanlar
Aynalar ve İnsanlar
34.72
Önsöz Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla. Hamd, sena ve övgülerin en güzel, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri ya­ratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Alİah (c.c.)'a mahsustur. Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanı­yıp idrak edebilme nisbetince sevebildikleri, efendimiz, önderi­miz, rehberimiz Hz. MUHAMMED Mustafa'ya, a'line, ashabına ve onun yolunu izlemeye çalışan ümmeti üzerine olsun. Gülmek veya gülümsemek, insanların fıtri ihtiyaçlarındandır. Hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, bütün insanlarda bu fıtri istek bulunmak­tadır. Nitekim Hak dinin peygamberi olan Resuluüah (s.a.v.) de, bu fıtri ihtiyacı dikkate alarak çevresindeki müslümanlara veciz latifelerde bulunmuştur. Mesela bizlere ulaşan bir riva­yette, Efendimiz (s.av.) ile Hz. Ebubekir (r.a.) birlikte hurma yiyorlarmış. Ebubekir (r.a) bir yandan hurma yiyor, diğer yandan ise yediği hurmaların çekirdeklerini usul usul Resulullah (s.a.v.)'in önüne koyuyormuş!. Efendimiz (s.a.v.)'in önünde hurma çekirdekten çoğaldı­ğı zaman, Ebubekir (r.a.) bu çekirdekleri göstererek ve gülüm­seyerek şöyle demiş. Ya Resulullah!. Galiba acıkmışsınız, epey hurma yediniz. Rahmet peygamberi olan Resulullah (s.a.v.) gülümseye­rek ve Ebubekir (r.a.)'ın önündeki çekirdehiz boşluğu işaret ederek şöyle buyurmuş. Ya Ebubekir! Sen daha fazla acıkmış olacaksın ki, hurmaları çekirdekleriyle birlikte yemişsin!. Tabi ki hoş ve latif ifadelerdir bunlar. Kendisine cenneti soran yaşlı bir kadına ise Yaşlı ka­dınlar cennete girmeyecek!, diye buyurduktan sonra, üzülen ve telaşa kapılan yaşlı kadına Yaşlı olarak değil, genç ola­rak girecekler müjdesini vermesi, yalandan ve aşırılıktan uzak aynı veciz latifelerdir. Nitekim bu ve benzer rivayetlerden anlaşıldığı gibi, asr-ı saadet dönemi müslümanlan, gülmesini ve gülümsemesini bil­meyen asık suratlı insanlar değildir. Yeri geldiği zaman onlar da latife yapıyorlar, onlar da gülüyorlar, onlar da gülümsüyorlardı. İşte meseleye bu bağlamda yaklaşarak, elinizdeki kitap çalışmasında bazı nüktelere, latifelere ve hoşunuza gidecek kıssalara yer verdik İçimizde ve dışımızda meydana gelen bazı olayları, hoşunuza gidecek kıssalarla ve nüktelerle açık­lamak istedik. Fakat unutulmamalıdır ki anlatılan kıssalar ve bu kıssalarla işaret edilen olaylar, özellikle bizlerle yahndan ilgisi olan olaylardır. Dolayısıyle ne kadar hoşunuza giderse gitsin, bu hoşlanmayla birlikte siz­leri düşündürmeyi ve zikredilen kıssalardan hisseler almanızı amaçlamaktadır. Kitapta yer alan kıssalara, nüktelere ve latifelere bu amaç istikametinde yaklaşılırsa, hayırlara vesile olacağını umuyoruz. Selam ve rahmet üzerinize olsun.. Mehmed ALAGAŞ İzmir/1990
Önsöz Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla. Hamd, sena ve övgülerin en güzel, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri ya­ratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Alİah (c.c.)'a mahsustur. Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanı­yıp idrak edebilme nisbetince sevebildikleri, efendimiz, önderi­miz, rehberimiz Hz. MUHAMMED Mustafa'ya, a'line, ashabına ve onun yolunu izlemeye çalışan ümmeti üzerine olsun. Gülmek veya gülümsemek, insanların fıtri ihtiyaçlarındandır. Hangi dine mensup olurlarsa olsunlar, bütün insanlarda bu fıtri istek bulunmak­tadır. Nitekim Hak dinin peygamberi olan Resuluüah (s.a.v.) de, bu fıtri ihtiyacı dikkate alarak çevresindeki müslümanlara veciz latifelerde bulunmuştur. Mesela bizlere ulaşan bir riva­yette, Efendimiz (s.av.) ile Hz. Ebubekir (r.a.) birlikte hurma yiyorlarmış. Ebubekir (r.a) bir yandan hurma yiyor, diğer yandan ise yediği hurmaların çekirdeklerini usul usul Resulullah (s.a.v.)'in önüne koyuyormuş!. Efendimiz (s.a.v.)'in önünde hurma çekirdekten çoğaldı­ğı zaman, Ebubekir (r.a.) bu çekirdekleri göstererek ve gülüm­seyerek şöyle demiş. Ya Resulullah!. Galiba acıkmışsınız, epey hurma yediniz. Rahmet peygamberi olan Resulullah (s.a.v.) gülümseye­rek ve Ebubekir (r.a.)'ın önündeki çekirdehiz boşluğu işaret ederek şöyle buyurmuş. Ya Ebubekir! Sen daha fazla acıkmış olacaksın ki, hurmaları çekirdekleriyle birlikte yemişsin!. Tabi ki hoş ve latif ifadelerdir bunlar. Kendisine cenneti soran yaşlı bir kadına ise Yaşlı ka­dınlar cennete girmeyecek!, diye buyurduktan sonra, üzülen ve telaşa kapılan yaşlı kadına Yaşlı olarak değil, genç ola­rak girecekler müjdesini vermesi, yalandan ve aşırılıktan uzak aynı veciz latifelerdir. Nitekim bu ve benzer rivayetlerden anlaşıldığı gibi, asr-ı saadet dönemi müslümanlan, gülmesini ve gülümsemesini bil­meyen asık suratlı insanlar değildir. Yeri geldiği zaman onlar da latife yapıyorlar, onlar da gülüyorlar, onlar da gülümsüyorlardı. İşte meseleye bu bağlamda yaklaşarak, elinizdeki kitap çalışmasında bazı nüktelere, latifelere ve hoşunuza gidecek kıssalara yer verdik İçimizde ve dışımızda meydana gelen bazı olayları, hoşunuza gidecek kıssalarla ve nüktelerle açık­lamak istedik. Fakat unutulmamalıdır ki anlatılan kıssalar ve bu kıssalarla işaret edilen olaylar, özellikle bizlerle yahndan ilgisi olan olaylardır. Dolayısıyle ne kadar hoşunuza giderse gitsin, bu hoşlanmayla birlikte siz­leri düşündürmeyi ve zikredilen kıssalardan hisseler almanızı amaçlamaktadır. Kitapta yer alan kıssalara, nüktelere ve latifelere bu amaç istikametinde yaklaşılırsa, hayırlara vesile olacağını umuyoruz. Selam ve rahmet üzerinize olsun.. Mehmed ALAGAŞ İzmir/1990
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat