Keşke Masal Olsaydı

Yarıyıl tatilinde ailesiyle birlikte Adıyaman'dan Elazığ'a giden Özge’yi hayatının en sarsıcı sınavlarından biri beklemektedir. Gözlerini beyazlara bürünmüş yabancı bir yerde açtığında hissettiği ilk şeyler yalnızlık duygusu ve korkudur. Nerededir? Buraya nasıl gelmiştir? Neden kendisini tutsak gibi hissetmektedir? Ve neden nefes alıp verirken zorlanmaktadır? Çin’de yeni yeni ortaya çıkan Korona adlı virüs mü sebeptir bu duruma, yoksa ortada başka bir sorun mu vardır? Bu zorunlu tutsaklık sırasında geçmişine, anılarına, hayallerine sığınan genç kız, bir yandan da Nemrut'taki heykellerden Komagene Krallığı’na, babasından dinlediği masallarla şarkılardan, İstanbul gezisine kadar belleğindeki her ayrıntıda yanıt ve umut aramaktadır ve belki de o umut çocuksu bir istekte saklıdır: "Keşke masal olsaydı!” Türk edebiyatının usta ismi Ayşe Yamaç genç okurları için yazdı.