Kudüs: Vahiyle Kutsanan Şehir

Stok Kodu:
9786054137176
Boyut:
160-230-
Sayfa Sayısı:
512
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-02-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
410,00
254,20
Havale/EFT ile: 246,57
Aynı gün kargo
9786054137176
602375
Kudüs: Vahiyle Kutsanan Şehir
Kudüs: Vahiyle Kutsanan Şehir
254.20
Kudüs, bilinen en eski tarihinden itibaren “kutsal” kabul edilmiş, binyıllar geçse de bu konumunu hiç kaybetmemiştir. Peygamberlerle birlikte vahiy kentine dönüşen şehrin kutsiyeti bu süreçle birlikte farklı bir boyut kazanmıştır. Hz. Âdem burada mescit inşa etmiş, Tufan'dan sonra Hz. Nuh'un torunları tevhit mesajını buradan yaymıştır. Günümüzde, yeryüzündeki her 5 kişiden 3'ü bu şehri kutsal kabul etmektedir. Peygamber kokulu şehrin ilahi huzura yükselmek için bir yeryüzü basamağı olduğunu bütün semavi dinler kabul etmektedir. Yahudiler, Kudüs'ü “Tanrı'nın şehri” olarak isimlendirir. Hz. Davud zamanında fethedilen şehirde Hz. Süleyman mabet yapmış, sonraki peygamberler de bu mübarek şehri övmüştür. Babil sürgünüyle Yahudilerin umutlarını canlı tutan mefkure, “bir gün Kudüs'e geri dönme arzusu” olmuştur. Hz. İsa'nın çilelerine sahne olması bakımından erken dönem Hristiyanlıkta şehre mesafeli yaklaşılsa da IV. yüzyıldan itibaren itibarına kavuşan Kudüs, Hristiyan dünyasının da kıblesi ve hac mekânı olmuştur. İslam'ın da “ilk kıblesi” Kudüs'tür. Yeni dinin doğuşundan itibaren Kudüs'e yönelerek namaz kılmaya başlayan Müslümanlar, şehri on beş seneye yakın kıble edinmişlerdir. Nübüvvet zincirinin son halkası olan Hz. Muhammed'in (sav) isrâ ve mi‘rac mucizelerine şahitlik eden şehre Kur'an'da yetmişten fazla ayette atıf vardır. Hadis ve siyer kaynaklarında ise Kudüs'e dair pek çok detay bulunmaktadır. Hz. Ömer zamanında fethedilen Kudüs, asırlar boyunca Müslüman yönetiminde Müslümanlarla birlikte gayrimüslimlerin de rahatça yaşadığı, adı gibi “selamet ve huzur şehri” olmuş, cihana hükmeden sultanlar kendilerini Kudüs'ün hizmetkârı görmüş; alimler ve arifler Kudüs'ün bereketini solumuşlardır. (Tanıtım Bülteninden)
Kudüs, bilinen en eski tarihinden itibaren “kutsal” kabul edilmiş, binyıllar geçse de bu konumunu hiç kaybetmemiştir. Peygamberlerle birlikte vahiy kentine dönüşen şehrin kutsiyeti bu süreçle birlikte farklı bir boyut kazanmıştır. Hz. Âdem burada mescit inşa etmiş, Tufan'dan sonra Hz. Nuh'un torunları tevhit mesajını buradan yaymıştır. Günümüzde, yeryüzündeki her 5 kişiden 3'ü bu şehri kutsal kabul etmektedir. Peygamber kokulu şehrin ilahi huzura yükselmek için bir yeryüzü basamağı olduğunu bütün semavi dinler kabul etmektedir. Yahudiler, Kudüs'ü “Tanrı'nın şehri” olarak isimlendirir. Hz. Davud zamanında fethedilen şehirde Hz. Süleyman mabet yapmış, sonraki peygamberler de bu mübarek şehri övmüştür. Babil sürgünüyle Yahudilerin umutlarını canlı tutan mefkure, “bir gün Kudüs'e geri dönme arzusu” olmuştur. Hz. İsa'nın çilelerine sahne olması bakımından erken dönem Hristiyanlıkta şehre mesafeli yaklaşılsa da IV. yüzyıldan itibaren itibarına kavuşan Kudüs, Hristiyan dünyasının da kıblesi ve hac mekânı olmuştur. İslam'ın da “ilk kıblesi” Kudüs'tür. Yeni dinin doğuşundan itibaren Kudüs'e yönelerek namaz kılmaya başlayan Müslümanlar, şehri on beş seneye yakın kıble edinmişlerdir. Nübüvvet zincirinin son halkası olan Hz. Muhammed'in (sav) isrâ ve mi‘rac mucizelerine şahitlik eden şehre Kur'an'da yetmişten fazla ayette atıf vardır. Hadis ve siyer kaynaklarında ise Kudüs'e dair pek çok detay bulunmaktadır. Hz. Ömer zamanında fethedilen Kudüs, asırlar boyunca Müslüman yönetiminde Müslümanlarla birlikte gayrimüslimlerin de rahatça yaşadığı, adı gibi “selamet ve huzur şehri” olmuş, cihana hükmeden sultanlar kendilerini Kudüs'ün hizmetkârı görmüş; alimler ve arifler Kudüs'ün bereketini solumuşlardır. (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat