Med Cezir

Sınırlarını tevazuuna feda etmiş Empat bir erkeğin, kısa sürede sürüklendiği sanal bir ilişkide nasıl zehirlenip farkında olmadan yavaş yavaş duygularında, ruhunda, itibarında, onurunda ve en sonunda bedeninde meydana gelen hasarı anlatan hikayesidir. Belki sadece sevilmek ihtiyacından, belki de çok güzel sevdiğinden oldu her şey. Sık ağaçlı bir ormanda yolunu kaybedenlerin döngüsünde hep derinlere attığı adımlar ile en sonunda gövdesi dallarının üzerine çatırtıyla devrilen bir ağaç gibi yıkıldığında anladı nerede olduğunu. Devrilirken bir yankı gibi sesi duyuldu derinlerden; kalkmalıyım ayağa, bu hayat benim. CEZİR Ne yaşadığının farkında olmadan geçirdiği zamanda açılan yaraları kabuk bağlasa da kanamaları devam etti sonrasında. Ruhuna ve gövdesine basıp geçen yalancı kasırga acıttı en çok yaralarını. Aslında nereden ve nasıl estiğini anlamadan olup bitmişti her şey. Ama kalkmalıyım ayağa demişti bir kere. Kırılan gövdesinden filiz çoğaldı sonra, eskisinden daha güçlü, eskisinden daha özel ve eskisinden çok çok daha güzel...