Müslüman’ın Kimliği Namaz

İslam, ilahi bir din olup vahye dayanmaktadır. Cenâb-ı Allah abesle iştigal etmekten münezzehtir. O’nun tüm emir ve yasaklarının birtakım sır ve hikmetleri bulanmaktadır. Dinin en önemli emri olan namazın da birçok hikmeti ve faydası söz konusudur. Namazın biri Cenâb-ı Allah’a, diğeri insanın dünyevi hayatına, üçüncüsü de ahirete bakan üç önemli yönü bulunmaktadır. Cenáb-ı Allah, insanoğlunu eşref-i mahlûkat olarak yaratmış, ona akıl, fikir ve irade vermiş, maddi ve manevi olarak en mükemmel vasıf ve kabiliyetlerle donatmış, buna karşılık onu kendi hitabına karşı sorumlu tutarak ibadet yapmakla mükellef kılmıştır. Dolayısıyla insanoğlunun ilk ve en önemli vazifesi Yüce Yaratıcıya kulluk etmektir. İnsanoğlunun yaratılış gayesi, dünyada var oluş hikmeti de budur. Her ne kadar İslâm’daki ibadet namazdan ibaret değil ise de namaz, ibadetlerin özü ve en faziletlisi olup adeta insan hayatının her safhasını kuşatmaktadır. Bu nedenle namaz, insanoğlunun Yüce Yaratıcıya karşı en önemli dini vazifesi ve adeta Müslüman’ın kimliği mesabesindedir.