Namazda Huşu Risalesi

Hâdimî ve onunla aynı görüşü paylaşan âlimler, namazın kabulü için huşûnun gerekli olduğunu savunmaktadırlar. Namazdan önceki hazırlık devresinde ve namaz esnasında kalp, Allah’tan başka her şeyden sıyrılmış olmalı ve bu şekilde Allah’ın huzuruna çıkmalı, namazda da okunulan şeylerin farkında olunmalıdır. Ancak bu şekilde kılınacak bir namaz mümine fayda sağlar. Gerçekten böyle bir namazın nefsi kötü arzu ve basit şeylere kapılmaktan korumada büyük rolü vardır. İbadet ve özellikle de onun özel şekli olan namaz, reziletlerden arınmayı (takva) ve faziletlerle bezenmeyi (ihsan) sağlayan bir sürecin ifadesidir. Bu ise ancak ibadet bilinci ile olabilir. O da sadece şekle değil, özü ve ruhuna vakıf olup ona değer vermekle kazanılacak bir fazilettir. Hâdimî’nin bu risalesinde hedeflediği de bu duyarlılık ve ahlaktır.