9786259839165
724941
https://www.kitapiks.com/omer-ibn-abdulaziz-ve-islam-toplumunun-yeniden-insasi
Ömer İbn Abdulaziz ve İslâm Toplumunun Yeniden İnşası
250.00
“Hilafetin içinin boşaltıldığı ve yerine bir aile saltanatının hüküm sürdüğü 60 yıllık dönemin ardından gelen Ömer İbn Abdulaziz'in iki buçuk yıllık kısa yönetim döneminde “Râşid Halifeler” dönemindeki
İslâmî yönetime dönülüp hilâfetin yeniden ihya edildiğine, Allah'ın hükümlerini uygulamada bir hassasiyet gösterildiğine, sosyal ve hukuki anlamda adaletin yeniden ortaya çıkarıldığına,
devlet malına haram ve helal esaslı bir gözle bakıldığına şahit oluyoruz. Kısacası, Ömer İbn Abdulaziz'in yönetime gelmesiyle toplumda ve devlet yapısında bir inkılabın meydana
geldiğini görmekteyiz.”
Bu eserin müellifi Prof. Dr. Ahmet AĞIRAKÇA bize Ömer İbn Abdulaziz'in çok kısa süren halifelik dönemini anlatırken, onun hayatın merkezine takvayı aldığını, attığı her adımda Allah korkusunu
içinde taşıdığını, Atlas Okyanusu'ndan Çin sınırlarına kadar genişlemiş koskoca bir ülkeyi büyük dedesi Hz. Ömer gibi adaletle yönetirken Kur'an ve Sünnet'ten zerre miktar şaşmadığını son derece akıcı bir dille anlatıyor. Bunu yaparken de günümüz yöneticilerine çok açık mesajlar göndermekten, zulüm altında inleyen İslâm ümmetinin fertlerine idarecilerinin nasıl olması gerektiğini hatırlatmaktan geri kalmıyor.
“Hilafetin içinin boşaltıldığı ve yerine bir aile saltanatının hüküm sürdüğü 60 yıllık dönemin ardından gelen Ömer İbn Abdulaziz'in iki buçuk yıllık kısa yönetim döneminde “Râşid Halifeler” dönemindeki
İslâmî yönetime dönülüp hilâfetin yeniden ihya edildiğine, Allah'ın hükümlerini uygulamada bir hassasiyet gösterildiğine, sosyal ve hukuki anlamda adaletin yeniden ortaya çıkarıldığına,
devlet malına haram ve helal esaslı bir gözle bakıldığına şahit oluyoruz. Kısacası, Ömer İbn Abdulaziz'in yönetime gelmesiyle toplumda ve devlet yapısında bir inkılabın meydana
geldiğini görmekteyiz.”
Bu eserin müellifi Prof. Dr. Ahmet AĞIRAKÇA bize Ömer İbn Abdulaziz'in çok kısa süren halifelik dönemini anlatırken, onun hayatın merkezine takvayı aldığını, attığı her adımda Allah korkusunu
içinde taşıdığını, Atlas Okyanusu'ndan Çin sınırlarına kadar genişlemiş koskoca bir ülkeyi büyük dedesi Hz. Ömer gibi adaletle yönetirken Kur'an ve Sünnet'ten zerre miktar şaşmadığını son derece akıcı bir dille anlatıyor. Bunu yaparken de günümüz yöneticilerine çok açık mesajlar göndermekten, zulüm altında inleyen İslâm ümmetinin fertlerine idarecilerinin nasıl olması gerektiğini hatırlatmaktan geri kalmıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.