9786254146190
727064
https://www.kitapiks.com/sana-daldim-istanbul
Sana Daldım İstanbul
122.50
“Bu kitapta okuduklarınızın tamamı kendi geçmişimle ilgili
hatırlayabildiklerimden oluşmaktadır. Hafızama kazınanlar da
yaşam kavgası içerisinde kendimce öneme sahip olan anlar,
anılardır. ‘Hayatta kalma mücadelesi' belki biraz abartılı kalır
ama yirmi beş yaşında bir gencin, anlattığım koşullarda verdiği
mücadele sırasında gökyüzünün griliğini ya da havada uçan gri
martıyı iplemesi hayatın olağan akışına biraz aykırı olurdu zaten.
Bence insanların gökyüzünün rengini, parlak güneşin sıcaklığını,
açan bir çiçeğin güzelliğini, havada uçan kuşun özgürlüğünü
algılayabilmesi için, karnının tok sırtının pek ya da delikanlılık
çağının çoktan geçmiş olması gerekir.”
An, içinden çıkıldıktan sonra anı oluyor, uzaktan bakınca
hatırlıyor insan o gri martıyı yahut o gün ne kadar üşüdüğünü...
Sonrasını da bildiğimiz, neye sebep olduğunu ya da
dönüştüğünü gördüğümüz olaylar bir hikâyenin parçası olmaya
hak kazanıyor.
Suya atlayıveren bir çocuğun iştahı, merakı ve heyecanıyla
yaşadığı günlerini şimdi bir akademisyen olarak sürdüren Akın
Savaş Toklu ile Kapıkule'de, elinde şişman bir çantayla etrafa
bakındığı bir anda tanışacaksınız. O, kendine has üslubuyla
tatlı tatlı anlatmaya başlayacak size; Anamur'dan Londra'ya,
Ankara'dan Hakkâri'ye dolanırken neler yaşadığını ve
nihayetinde İstanbul'a nasıl daldığını...
Bu kitabın telif geliri, yazarı tarafından İstanbul Tıp Fakültesi
Mezun ve Mensupları Derneği aracılığı ile İstanbul Tıp
Fakültesi öğrencilerine burs olarak bağışlanacaktır.
“Bu kitapta okuduklarınızın tamamı kendi geçmişimle ilgili
hatırlayabildiklerimden oluşmaktadır. Hafızama kazınanlar da
yaşam kavgası içerisinde kendimce öneme sahip olan anlar,
anılardır. ‘Hayatta kalma mücadelesi' belki biraz abartılı kalır
ama yirmi beş yaşında bir gencin, anlattığım koşullarda verdiği
mücadele sırasında gökyüzünün griliğini ya da havada uçan gri
martıyı iplemesi hayatın olağan akışına biraz aykırı olurdu zaten.
Bence insanların gökyüzünün rengini, parlak güneşin sıcaklığını,
açan bir çiçeğin güzelliğini, havada uçan kuşun özgürlüğünü
algılayabilmesi için, karnının tok sırtının pek ya da delikanlılık
çağının çoktan geçmiş olması gerekir.”
An, içinden çıkıldıktan sonra anı oluyor, uzaktan bakınca
hatırlıyor insan o gri martıyı yahut o gün ne kadar üşüdüğünü...
Sonrasını da bildiğimiz, neye sebep olduğunu ya da
dönüştüğünü gördüğümüz olaylar bir hikâyenin parçası olmaya
hak kazanıyor.
Suya atlayıveren bir çocuğun iştahı, merakı ve heyecanıyla
yaşadığı günlerini şimdi bir akademisyen olarak sürdüren Akın
Savaş Toklu ile Kapıkule'de, elinde şişman bir çantayla etrafa
bakındığı bir anda tanışacaksınız. O, kendine has üslubuyla
tatlı tatlı anlatmaya başlayacak size; Anamur'dan Londra'ya,
Ankara'dan Hakkâri'ye dolanırken neler yaşadığını ve
nihayetinde İstanbul'a nasıl daldığını...
Bu kitabın telif geliri, yazarı tarafından İstanbul Tıp Fakültesi
Mezun ve Mensupları Derneği aracılığı ile İstanbul Tıp
Fakültesi öğrencilerine burs olarak bağışlanacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.