Tükendi
Gelince Haber VerHürrem bir kez güldü mü, Marmarada deprem olurdu; bir kez gülmedi mi payitahtta yangın çıkardı Mihrimah, sanki o depremleri dindirmek, o yangınları söndürmek için dünyaya gelmişti . Mihri dedi Sinan gücü yettiğince; fakat usulca, Mihri Mihri, sanki odanın dışında değil de Koca Mimarın yüreğinin içinde ondan bir ses beklermiş gibi hemen yatağın yanı başında bitti: Buyurun efendim. Mihri, su .. Sinan, Pargalıyı hatırladı hayal meyal. İbrahim Paşa, İskender Paşayı azil ve katlettirmiş; kaderin ipini eğirenlerin gönlü bu katle razı gelmemiş olacak ki, kendisi de en güvendiği sultanının emriyle infaz edilmiş; üstelik ömrünü adadığı Osmanlı hanedanına mensup bulunmayışıyla değersizleşen kanı sultanın haremi duvarlarına sıçramış, orada kurumuştu. Eden buluyor, diye geçirdi içinden Sinan; Amma, bir şey etmemek ne mümkün? Olmak ve ölmek, oldurmak ve öldürmek bu kadar iç içeyken, bulacağını bile bile etmemek, ne mümkün? . Kimilerine ipekten, atlastan elbise, kimilerine kendi desteğiyle ulaşacağı bir mevkide olacağı kişiyi biçiyor, giydiriyordu. Onun biçtiği kaftanı giymeye rıza göstermeyenlere ise tek bir kumaşa sarınmayı hak görüyordu Hürrem: Kefen Sinanın Mihrimahı bir solukta okunacak bir roman.
Barkod | 9789944978880 |
Basım Yılı | 2011-10-29 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton |
Dil | Türkçe |
Ebat | 145-235-0 |
Kağıt Türü | 2.Hamur |
Sayfa Sayısı | 208 |