Şiva'nın Gözü

Dedektif Bertin ofisinde hunharca katledilmesiyle başlayan olaylar, İnanılmaz bir hızla geliştikçe, bir burgaç gibi olmadık yerlere ve kişilere ulaşarak hepsini içine çekip, yutacaktır. Amerika dışında yaşayan ünlü Baba Smiley hesabına çalışan dedektif Bertin ölüm nedeni, Fransız mafyasını da yakından ilgilendirmektedir. Fanatik bir Hint tarikatı olan Nagalar, Tanrıları Şivanın gözü olduğuna inandıkları bir taşın peşindedirler. Adı geçen elmas, ilgili çevrelerde, 1747de öldürülen İran hükümdarı Nadir Şaha ait olduğu bilinen kayıp ünlü Kuh-i Nur elması mı? Yoksa en büyük taş olarak bilinen Büyük Moğolmu? Diye tartışılırken, Andre Doria batığında bulunan esrarlı taş, efsanevi Şivanın gözü mü? Parisin Kuyumcular caddesindeki cinayetlerin bu taşlarla bir ilgisi var mı? Kenyada kahve çiftliği işleten Belçika asıllı Fransız bir baba, İskoçyalı bir annenin çocuğu olan Robert Junoir Young de Williamson. Kısaca, kendini (De Will) adıyla bize takdim eden dedektifimiz, bildiğimiz dedektiflerden oldukça farklı bir portre. En belirgin yanı zenginliği. Kenyada ailesinden kalan bir kahve çiftliği var. Bunun dışına Vogue dergisinin tercih ettiği bir manken. Küçük yaşta aile bireylerini yitirmesi sonucu, çiftliğin ırgatlığını yapan Masai ailesinin örf ve adetleriyle yetiştirilmiş. On beş yaşında erkekliğini ispat için silahsız gönderildiği ormandan canlı bir Pars ile dönen kahramanımız. Kazandığı Kenyata kursu ile yirmi bir yaşında Parise geliyor. Üniversite yıllarında tanıştığı Balzac adlı, eski bir lejyonerin çalıştırdığı Bucheron adlı pub üzerindeki bir odayı mekân tutmakta. Paris metrosunun tüm dilencileri ona çalışmakta. Böylece yeraltı dünyasıyla içli dışlı. Bunlar onun söyledikleri. Siz kitabı okuyun buna değer.