Yapay Zekâ Sanal Gerçeklik ve Dijital Sanatın Evrimi

Bilgisayarların insanoğlunun yaşantısına dâhil olduğu 1950’li yıllardan bu yana teknolojik anlamda ortaya çıkan gelişmeler, sanatçı ve tasarımcıların kendilerini görseller aracılığıyla ifade etme biçimlerine etki etmiş, gerek donanım gerekse yazılım anlamında gelişen dijital teknolojiler yeni yöntem ve tekniklerin kapılarını aralamıştır. Günümüz teknolojilerinin gelmiş olduğu noktada yapay zekâ kavramı teknolojik gelişimin bir parçası olarak varlık göstermiş, bu gelişim sayesinde, kullanıcıların yapay zekâ ile görseller oluşturabildikleri yeni bir dijital medyum ortaya çıkmıştır. Görsel tasarım, yeni teknolojilerden etkilendiği gibi çoğunlukla onların gelişimine de yön veren en önemli enstrümanlardan biri olagelmiştir. Bu sayede sanata ve tasarıma dair üretim biçimleri, teknolojiyle birlikte gelişip değişerek birbirlerine etki eden ve değişimin sürekliliğini sağlayan kavramlar haline gelmişlerdir. 1960’lı yılların başında ortaya çıkan ve günümüzde dünyayı bilgi iletimi bağlamında inanılmaz hızlarda veri aktarımı sağlanabilen bir iletişim ağıyla birbirine bağlayan internet teknolojileri, sanatçı ve tasarımcıların ortaya koydukları çalışmaların izleyicisine büyük bir hızla ulaşmasını sağlamaktadır. Bu hızlı bilgi iletimi, sanal gerçeklik ve yapay zekâ teknolojileri ile birleştiğinde tasarımcılar için yeni eser üretim yöntemleri ve sunum mecralarını ortaya çıkarmaktadır