Türküm Doğruyum İntikamım Ülkemdir

Stok Kodu:
9786054893386
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
1
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-06-23
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%43 indirimli
325,00
185,25
Havale/EFT ile: 179,69
Aynı gün kargo
9786054893386
612108
Türküm Doğruyum İntikamım Ülkemdir
Türküm Doğruyum İntikamım Ülkemdir
185.25
Ismet Özel'in her birini tek bir kitap olarak tasarladigi ve Istiklal Marsi Dernegi portalinde yayinlanan "Homeros'tan Karl Marx'a Siirin Türk Tarihi", "Türküm Dogruyum Intikamim Ülkemdir", "Tersinden Edebiyat Tarihi" ve "Önce Namazdan Soracaklar" baslikli yazilari "Türküm Dogruyum Intikamim Ülkemdir" adiyla nesrolunuyor. Kitap, Ismet Özel'in geçirdigi hastaligindan sonra yayinlanan ilk yazisi olan "Basa Dönebilmek Için Sonuna Kadar Gittim" serlevhali önsöz mahiyetinde uzunca bir yazisi ile açiliyor. Ismet Özel Türkiye'nin ve dünyanin hali dolayisiyla yeni bir kitabi yazmaya baslamak durumunda kalarak tamamlamak üzere yarim biraktigi yazilari terk ederek kitaplastirdi. Lakin: Terk edis uyandirmiyor gidisi Bir kalis sunmuyor durdugu zaman. Kitabin önsözünden bir parça: (...) Ne ölçüde tuhafiniza giderse gitsin (eger gidiyorsa) hakikat sudur: Âdem soyundan gelen bir insan olmak münfail olmadan fail olunamayacagini bilmege çikar. Sizin anlayacaginiz, ibadet yaratilmis olmanin yükünü üzerine almaktan duyulan memnuniyetin izharidir. Insanin yaziyor olmasi maruz kaldigi ters duruma terslenmekten geri durmayisinin, durmayacaginin, geri duran her kim olursa olsun onunla savasmasinin sonucudur. Sonuç mu dedim? Büyük hata… Sonuç yok. Yumak sarildikça sarilir. Okundukça okunur. Yazildikça yazilir. Okundukça yazilir. Yazildikça okunur. Çabaliyor, kendimizi yipratiyor, sonuçtan haberdar edilmeksizin çabaliyoruz. Ölmeden yaptigimiz isler ölmüslerimizin ruhuna ya degiyor veya degmiyor. Deger sandiklarimiz degmeyebilir. Degmez sandiklarimiz degebilir. Hepimizin yükselisi, yani beserî vasiflarimizi insanlik katina çikarisimiz bize verilene ne kadar liyakat gösterdigimize mebnidir. Liyakat ancak sira gözetilerek gösterilebiliniyor. Sirayi ne sebeple olursa olsun sasiranlar helâk olmustur. Kaprislerimiz sira tanimaz. Sira Islâm, iman, ihsan sirasidir. Ömürlerini Türk topraklarinda geçiren kimilerinin sira disi kalmakla hava atma yarisi içinde bulunduklari bu çagda siranin kaçinilmazligini ve serefe vesile olan seyin sadece sirasiyla, sira olunarak, siraya girilerek elde edilecegini savunmak kolay degil. Yazinin, hak gözetilerek yazilan seyin nimet nedir bilmeyen kimselere nüfuzuna imkân yok. Refah seviyesi kavramina hapsolmus insanlarin da nimetle tanisik olmasina imkân yok. (...)
Ismet Özel'in her birini tek bir kitap olarak tasarladigi ve Istiklal Marsi Dernegi portalinde yayinlanan "Homeros'tan Karl Marx'a Siirin Türk Tarihi", "Türküm Dogruyum Intikamim Ülkemdir", "Tersinden Edebiyat Tarihi" ve "Önce Namazdan Soracaklar" baslikli yazilari "Türküm Dogruyum Intikamim Ülkemdir" adiyla nesrolunuyor. Kitap, Ismet Özel'in geçirdigi hastaligindan sonra yayinlanan ilk yazisi olan "Basa Dönebilmek Için Sonuna Kadar Gittim" serlevhali önsöz mahiyetinde uzunca bir yazisi ile açiliyor. Ismet Özel Türkiye'nin ve dünyanin hali dolayisiyla yeni bir kitabi yazmaya baslamak durumunda kalarak tamamlamak üzere yarim biraktigi yazilari terk ederek kitaplastirdi. Lakin: Terk edis uyandirmiyor gidisi Bir kalis sunmuyor durdugu zaman. Kitabin önsözünden bir parça: (...) Ne ölçüde tuhafiniza giderse gitsin (eger gidiyorsa) hakikat sudur: Âdem soyundan gelen bir insan olmak münfail olmadan fail olunamayacagini bilmege çikar. Sizin anlayacaginiz, ibadet yaratilmis olmanin yükünü üzerine almaktan duyulan memnuniyetin izharidir. Insanin yaziyor olmasi maruz kaldigi ters duruma terslenmekten geri durmayisinin, durmayacaginin, geri duran her kim olursa olsun onunla savasmasinin sonucudur. Sonuç mu dedim? Büyük hata… Sonuç yok. Yumak sarildikça sarilir. Okundukça okunur. Yazildikça yazilir. Okundukça yazilir. Yazildikça okunur. Çabaliyor, kendimizi yipratiyor, sonuçtan haberdar edilmeksizin çabaliyoruz. Ölmeden yaptigimiz isler ölmüslerimizin ruhuna ya degiyor veya degmiyor. Deger sandiklarimiz degmeyebilir. Degmez sandiklarimiz degebilir. Hepimizin yükselisi, yani beserî vasiflarimizi insanlik katina çikarisimiz bize verilene ne kadar liyakat gösterdigimize mebnidir. Liyakat ancak sira gözetilerek gösterilebiliniyor. Sirayi ne sebeple olursa olsun sasiranlar helâk olmustur. Kaprislerimiz sira tanimaz. Sira Islâm, iman, ihsan sirasidir. Ömürlerini Türk topraklarinda geçiren kimilerinin sira disi kalmakla hava atma yarisi içinde bulunduklari bu çagda siranin kaçinilmazligini ve serefe vesile olan seyin sadece sirasiyla, sira olunarak, siraya girilerek elde edilecegini savunmak kolay degil. Yazinin, hak gözetilerek yazilan seyin nimet nedir bilmeyen kimselere nüfuzuna imkân yok. Refah seviyesi kavramina hapsolmus insanlarin da nimetle tanisik olmasina imkân yok. (...)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat